Doğum sonrası estetik müdahalelerde amacın kilo kaybı değil de vücudu şekillendirmek olması gerektiğini dile getiren Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İlhan Serdaroğlu, konu hakkında detaylı bilgiler verdi.
Anne adayı için fiziksel olarak oldukça yıpratıcı geçen hamilelik sürecinde, vücut, bebeğin büyümesini sağlamak için olağanüstü bir çaba sarf eder. Bu dönemde 10-14 kilo alınması doğaldır. Bazı anne adayları daha fazla da kilo alabilir.Kilonun çoğu karın bölgesinden, bir kısmı da kalçalardan alınır. Doğum sonrası, süt verme, hormonal değişim, artan iş yükü, değişen sosyal yaşam, uykusuzluk gibi faktörler de devreye girince annenin kendini iyi hissetme çabasıyla estetik cerrahların kapısını çalması muhtemel. Hatta Amerika Birleşik Devletlerinde en sık yapılan kombine operasyonlar “mommy makeover” operasyonları, yani anneyi revize etme, gençleştirme operasyonlarıdır. Bu operasyonlarda genellikle karın germe+meme dikleştirme+uyluk germe+liposuction kombinasyonları tek seansta uygulanabilmektedir.
Eski forma kavuşmak için bilinçli bir diyet ve düzenli sporun yerini hiçbir şey tutamaz. Bunların yeterli olmadığı durumlarda biz plastik cerrahlar elbette devreye gireriz. Ancak bunun için doğumdan sonra belirli bir zaman geçmesi doğru olacaktır. En azından emzirmenin sonlandığı döneme kadar beklenmesi gereklidir.Bu dönem sonrasında meme dokularının tam olarak eski formuna kavuşması ve toparlanma süreci de yaklaşık olarak 6 ay kadar alabilmekte. Doğum sonrası en büyük deformasyon meme ve karında meydana geliyor. Bu bölgelere yönelik ameliyatlar genelde tek seansta ve birlikte yapılıyor.
Emzirme döneminden sonra memeler genelde hamilelik öncesine göre hacim olarak küçülür. Genişleme ve sonrasında süt bezlerindeki küçülmeye bağlı olarak derisinde çatlaklar oluşabilir. Aynı zamanda memenin derisinde de fazlalık olacağından memede sarkma görülür.Hormonların etkisiyle ortaya çıkan bu durum hamilelik dışı nedenlerle yapılan meme ameliyatlarından genelde farklıdır, çünkü memeyi hem büyütme hem de dikleştirme işini aynı anda yapmak gerekmektedir. Karın ameliyatında da en önemli nokta, karın kaslarını yeteri kadar gerginleştirmektir. Doğum yapmış bir karında bu kaslar oldukça gevşek ve ayrıktır. Halbuki düz ve gergin bir karna sahip olmanın ilk şartı sıkı karın adaleleridir.İlk gebelikten sonra operasyon yaptırdıysanız, ikinci hamilelikte de kilo aldığınızda yeniden liposuction ya da germe ameliyatı yaptırabilirsiniz. Ancak yakın aralarla ikinci gebelik planlanıyorsa ameliyatı ikinci gebelik sonrasına saklamak daha uygundur. Meme ameliyatının ardından ikinci kez anne olmaya karar veren bir bayan eğer ameliyatını uygun bir teknikle yaptırdıysa o zaman annenin ameliyat sonrası yine bebeğine süt vermesi mümkündür.Genelde zaten biz plastik cerrahlar meme küçültme işlemlerinde meme başının altındaki süt kanallarını kesmediğimizden emzirme fonksiyonlarını korumuş oluyoruz.
Karın germe operasyonlarında göbek deliği altındaki sarkan ve çatlamış olan tüm deri ve yağ dokusu çıkarılmakta; orta karın bölgesi ve karın duvarındaki kas dokusu gerginleştirilmektedir. Bu operasyonda, sarkık karın görünümü dramatik bir şekilde düzelmekte, kişi düz bir karın bölgesi konturuna sahip olmaktadır. Opersayon sırasında gevşek karın derisi ve yağlı tabaka kaldırıldıktan sonra gevşemiş olan karın kasları birbirine dikişlerle sıkıca yaklaştırılır. Fıtıklaşma varsa onarılır. Böylece daha ince bir bel ve sıkı bir karın duvarı elde edilir. Fazlalık deri ve yağ dokusu kesilerek çıkarılır. Doğum yapmış olan kadınlarda karın germe operasyonu için en az 3 ay kadar beklenmelidir. Süt verme döneminde operasyon yapılması uygun olmadığından bu minimal süre en az 1 yıla kadar çıkarılabilir.
Sezeryan operasyonu ile aynı anda karın germe işlemi asla yapılamaz ve yapılmamalıdır. Çünkü normalde bir armut büyüklüğünde olan rahmin hamilelik sırasında bir basketbol topu kadar büyüklüğe ulaştığını düşünürsek tekrar küçülmesi ve doğum öncesi boyutlarına ulaşması en az 45 gün almaktadır. Rahim ve karın içi diğer organlar normal boyutlarına gelmeden, hormonal dengeler tekrar normale dönmeden karın germe işlemi yapmak, hamile bir bayana 36 beden elbise giydirmeye benzer ve sonuç başarısızlıktır.
Operasyondan sonra ilk birkaç gün doku şişliğine bağlı ağrılar ve gerginlik hissi olabilir. Fakat operasyon sonrası 3 hafta kullanılacak olan özel korse ve ağrı kesicilerle bu şikayetler azalmaktadır. İzlerin düzleşmesi ve solması 9 ay ile 1 yıl alabilir. Fakat bu iz, mayo ya da iç çamaşır içinde rahatlıkla kamufle edilebilen bir izdir. Kullanılan korse hastanın konforunu büyük ölçüde arttırır. Bir gece hastanede yatan hasta aynı gün kaldırılıp yürütülür. Yaklaşık 1-2 hafta sonra hafif tempolu iş yaşamına ya da okul hayatına dönebilir. Tempolu yürüyüş ile egzersizlere 1 ay sonra başlanılabilir. Operasyondan 6 hafta sonra egzersizlerle karın kasları kuvvetlendirilir ve diyetle kilo alınması önlenirse operasyondan daha mükemmel sonuçlar alınabilecektir.
Karın, bel, kalça, uyluk (üst bacak) iç ve dış tarafı, diz iç kısmı gibi vücudun belli bölgeleri diyet ve egzersize dirençli, özellikle doğum sonrası yağ birikim bölgeleridir. Bu bölgelerdeki fazla yağlanmanın giderilmesi için yapılacak aşırı egzersiz, sonuç vermeyeceği gibi vücudun genel metabolizmasını da bozabilir. İşte bu direçli yağ birikimlerinin negatif basınçlı bir vakumla girilerek vücuttan uzaklaştırıldığı operasyonlara “Liposuction operasyonu denir. Bu operasyonlar kesinlikle zayıflama operasyonları değil, kontur düzeltici operasyonlardır. Doğum sonrasındaki dönemde özellikle karın germe operasyonları ile birlikte çok sık uygulanan bir operasyondur. Doğum sonrası istenilen kiloya ulaşıldıktan sonra (en az 3 ay 1 yıl arası) liposuction operasyonları da rahatlıkla yapılabilir. Biz özellikle karın germe uyguladığımız vakalarda karın bölgesini daha da inceltmek ve göbek deliği üstünde kalan bölgede bir incelme sağlamak için liposuction yapmaktayız. Aynı seansta bel ve basen bölgelerinde de kalıcı bir şekillendirme yapılabilir. Operasyon sonrası genellikle rahat geçer, ağrı hissedilmez. Vakum uygulanmış bölgelere özel bandaj uygulanır yada özel çoraplar ve korse giyilir. Bacak bölgesindeki Liposuction işlemlerinden sonra bu özel çorapların 6 hafta kadar kullanılması gereklidir.
Memeler zaman içerisinde doğum, emzirme, yer çekimi etkisi, sık kilo alıp verme gibi koşullar altında sarkar ve gevşer. İşte, sıkılığını kaybeden, gevşeyen bu memelerin kaldırılması, toparlanması ve daha sıkı hale getirilmesi işlemi yani meme dikleştirme /toparlama operasyonları doğum ve emzirme dönemlerinden sonra en sık uyguladığımız operasyonlardır. Emzirme döneminin bitiminden 5-6 ay sonra bu operasyonlar rahatlıkla yapılabilir. Doğum sonrası hastalarımızda bazen tamamen içi boşalmış ve adeta “sönmüş” memelerle karşılaşabiliyoruz. Bu durumda sadece meme derisini çıkararak toparlama işlemi yapmak, istediğimiz sonucu vermez. Bu durumlarda memeye bir hacim kazandırarak dikleşmesi için bir silikon protezden yararlanabiliyoruz. Bazen de meme dokusu yeterli olduğundan sadece bir küçültme/toparlama operasyonu yeterli sonuca ulaşmamızı sağlayabiliyor. Bu operasyonların izleri ise sadece meme başı etrafında olabileceği gibi, aşağıdaki meme katlantısına doğru uzanan ve hatta meme katlantısı altında kalan izler de olabiliyor (çapa görünümünde ya da ters T şeklinde izler). Yani tüm tekniklerde koyu renkli meme başı kenarı ile beyaz renkli cilt dokusu arasında belli belirsiz bir iz kalmaktadır. İzler birkaç ay kırmızı bir çizgi halinde kalıp daha sonra solacak ve normal deri rengini alacaktır. Ama meme form ve şekli iyi olduğunda ve hasta doğum öncesi memelerine kavuştuğunda “izler”, hasta mutluluğu ve memnuniyeti yanında sönük kalıyor ve görülmüyor.
Operasyon sonrasında genellikle önemli bir ağrı şikayeti olmaz. Operasyon günü 6 saat sonra ayağa kalkılır. Yorucu olmayan işlere başlanması bir hafta kadar alırken, günlük yaşam temposuna dönüş 2 haftayı bulabilir. 2 hafta kadar aşırı kol hareketlerinden ve yere eğilmekten kaçınılmalıdır. Ağır spor egzersizlerine 10 – 12 hafta sonra başlanabilir.Destek amacıyla takılan sporcu sütyenleri 6 hafta boyunca 24 saat; daha sonra 6. ayın sonuna kadar sadece gündüzleri giyilmelidir.