İlk olarak Avustralyalı doktor Wood’s tarafından 1995’te tarif edilen ve literatüre 2002 yılında dr. Bernstein makalesi ile giren FUE (=follicular unite extraction) yönteminde saç greftleri tek tek alınır, cerrahi bistüri ile saçlı derinin kesilmesi ve dikişle bu alanın kapatılması söz konusu değildir. Yani hastanın ense kısmında uzun ve belirgin bir iz kalmaz. Burada 0.5-0.9 milimetrelik çok ince “punch”lar kullanılarak (borucuk şeklinde bir ucu keskin aletler) ciltte küçük bir kesi yapılmakta ve kıl foliküler üniteleri  teker teker çıkarılmaktadır. Temel olarak FUT ve FUE teknikleri arasında sadece saç foliküllerinin elde edilmesi açısından bir fark olduğu algılansa da aslında iki operasyonun sonuçları arasında da farklılık vardır.

Bu teknik bizde ilk olarak kullanılmaya başlandığında, önceki operasyonlara bağlı ensedeki  izlerin kapatılmasında ve saçlarını kısa kullanan,kesilmesine sesini çıkarmayan kişilerde tercih edilmekteydi. Fakat daha sonra teknik geliştikçe, FUE operasyonları ile alınabilecek saç folikül sayısı, tecrübeli ellerde FUT tekniğiyle alınabilenin  iki üç katına çıkmıştır. Ayrıca greftler alınırken çok ince uçlar kullanıldığından daha ince ve tekli greftler elde edilmekte, bu yüzden ekim sonuçları daha sık ve doğal durmaktadır. Ancak FUE tekniğinde tek dezavantaj olarak sayılabilecek durum, saç foliküllerinin alınabilmesi için tüm verici sahanın kısa şekilde (1 numara ) tıraş edilmesi gerekliliğidir.

Saçlarının tıraşlanması sosyal ve iş yaşamını olumsuz etkileyebilecek kişiler hariç artık gerekli olmadıkça FUT yöntemini tercih etmiyoruz. Çünkü FUE yöntemi  ile çok daha fazla greft çıkarabiliyor ve daha doğal ekimler yapabiliyoruz. Eskiden FUT yöntemi uyguladığımız hastalarımızda  operasyon sonrası 6-12 aylık dönemde kesi üzerinde hissiz bir bölge oluşmaktaydı. Bunun sebebi ise kesiye bağlı olarak oluşan sinir travmaları ve iyileşme dönemiydi. FUE yönteminde bunları görmüyoruz ve hastalar operasyon sonrasında ödem/şişlik, morarma olmadan, ağrısız rahat bir dönem geçirmekte.

FUT yönteminde, greftlerin masa üzerinde enseden alınan saçlı deri parçasından kesilerek hazırlanması safhasında bazı kökler zarar görebiliyor ve sağlıklı greft sayısı azalabiliyordu. FUE yönteminde de  greftler alınırken bu hasar az da olsa gerçekleşebilir. Fakat FUE tekniğinde alınan greftler daha ince ve az epitel ihtiva ettiğinden beslenme ve yaşama oranları artar.

İyileşme dönemi FUE tekniğinde FUT tekniğine oranla çok daha kısadır. Çünkü FUE tekniğinde deride oluşturulan çok minik delikler birkaç gün içinde kendiliğinden kapanırken, FUT tekniğinde oluşturulan büyük kesinin tam olarak iyileşmesi uzun bir süreçtir.  FUT tekniğinden sonra ensede oluşan gerginlik , hastanın günlük kafa hareketlerini zorlayabilir ve rahatsızlık verir. Oysa FUE tekniğinde bunlar söz konusu değildir.